29 Mart 2024
  • Antalya16°C

YÖNETİCİ

Gürsel Kaya

11 Ocak 2022 Salı 12:01

Oldum olası apartman ya da site yöneticileriyle anlaşamamışımdır. Mutlaka işini düzgün ve titiz yapanları vardır ama henüz bana rastlamadı. Her ne hikmetse, istemeden(!) bu göreve seçilirler. Seçildikten sonra da bir türlü bırakmak istemezler. Her genel kurulda hem şikâyet ederler, hem de seçilmek için ellerinden geleni yaparlar. Güven tazeledikten(!) sonra kendilerini bütün bir sitenin ya da apartmanın sahibiymiş gibi görmeye başlarlar. Kendi kendilerine karar alırlar. Apartman görevlisini, sırf onu sevmediği için işten çıkarıp, kat maliklerinin başını tazminat belasına (zamanında anlaşmadıkları için, hem de yüklü miktarda) sokarlar. Sağa sola emir, talimat vermeler. Asarım, keserim, atarım, avukata veririm tehditleri…
Bazen de hiç hesapta olmayan harcamalarla karşı karşıya bırakırlar. Asansörün halatıydı, çarkıydı, kayışıydı, yağıydı, tuzuydu derken bir dünya harcama. Bir de bakmışsınız asansörün değiştirilmesi düşmüş gündeme. Madem asansörü değiştirecektik, ne demeye o kadar masraf ettik? Soru sorulmuyor elbette hazretlere. Vay efendim, beyefendi bu parayı cebine mi indirecekmiş? Neymiş, asansörü evine mi götürecekmiş? Asansörcü müymüş de asansörün bozulacağını bilecekmiş? Teklif aldınız mı, en az üç firmadan filan diye sormaya kalkıyorsunuz. Başlıyor, ben zaten bu işi bırakacağım, zorla beni seçtiler diye zırlamaya. Peki hesap ya da  iban numarası gönderin diyorsunuz; kendi iban numarasını gönderiyor. Apartmanın banka hesabı yok mu diye soruyorsunuz; açtırmadık diyor. Harcama faturasının fotoğrafını gönderin bari diyorsunuz. Vay ben yalancı mıyım, hırsız mıyım diye miyavlamaya başlıyor. Hesap soramazmışız bir de. Tabi bu ülkede kime hesap soruluyor ki, apartman yöneticisine hesap sorulsun!!!  
Komşularla olmaz bu iş diyorsunuz. Dışarıdan bir firmayla anlaşıyorsunuz. Yönetici sâdece maaşını almaya bakıyor, apartmana doğru dürüst uğradığı yok. Elektrik kesilmiş, jeneratör çalışmıyor, asansörde kalmışsınız. Yöneticiyi arıyorsunuz. Ben şimdi Burdur’da yayladayım, jeneratörün yakıtı bitmiştir; ne yapabilirim diyor. Apartman, bahçe dökülüyor; adamın hiçbir şeye hayrı yok. Niye ilgilenmiyorsunuz diye soruyorsunuz, ben zaten bırakacağım diyor..
Biz ne zaman öğreneceğiz doğru dürüst yönetmeyi ya da yönetilmeyi acaba? Bu arada yöneticiler, herhangi bir eğitimden geçiyor mu diye de düşünmeden edemiyorum. Çünkü yönetim plânının ne olduğunu bile bilmeyenler var. Eğitim almıyorlarsa şayet; ne olur bir okulu olsun şu yöneticiliğin artık, bir okulu… Belki işe yarar..
Sağlıcakla kalın…

Bu yazı toplam 3041 defa okunmuştur.
Yorumlar