06 Ekim 2024
  • Antalya23°C

TEZATLAR ZİNCİRİ...

Ömer Yetgin

01 Ekim 2024 Salı 00:03

  Antalya’nın en büyük eksikliği kendi potansiyelinin farkında olmaması.
 Zaman zaman bu köşeden Antalya’da özellikle son yıllarda kronikleşmiş sorunların çözümü için daha etkili çalışmalar yapılması gerektiğini belirtiyorum.
 Turizmden tarıma, ticari hayattan besiciliğe kadar her alanda mevcut sorunların çözümü noktasında artık somut projeler ortaya konulmalı.
  Olayı sadece yerel belediyecilik anlayışıyla çözmek de son derece yanlış bir yaklaşım olur.

 Şurası bir gerçek ki, Antalya; turizm, tarım ve ticaret için gerçekten çok uygun bir şehir…
 Çünkü böylesine özgün bir potansiyel gerçekten başka bir şehirde yok!
Turizm ise başlı başına bir sektör…
Diğer sektörleri de etkileyen, daha da önemlisi çok ciddi bir katma değer sağlayan tanıtım vizyonumuz…
 Turizmde ciddi anlamda sorunlar yumağı var.
 Bu konuyu gazetemizde gerek haberlerle gerekse bu köşeden dile getiriyorum.
 Turistik tesislerin yılın 5-6 ayını boş geçirmesi demek; binlerce turizm çalışanının “işsiz” kalması demek… 
 İçinde bulunduğumuz Sonbahar aylarında  artık turizm tesisleri doluluk anlamında son haftalara giriyor.
 Diyebilirim ki, Kasım ayı sonunda turistik tesisler sezonu noktalayacaklar. İşte tam da bu noktada turizm çalışanları için zor günler ‘’yeniden’’ başlayacak.
Binlerce işçi ne yapacağını bilemez halde sezon açılışına kadar ayakta kalabilmenin, ailesini geçindirebilmenin  hesaplarını yapacak.
 Elbette bu hesaplar yine tutmayacak.
 Başka iş kollarına yönelerek geçimini sağlamaya çalışacaklar.
 
 Her turizm sezonu sonrasında aslında aynı trajediyi yaşıyoruz.
 Çok farklı bir senaryo değil!
 Hayatın ta kendisi.
 Ama; değişen bir şey yok!
Öyle ki; Antalya’nın “turizm” vizyonu; iş istihdamı için çekim gücü oluşturmasına karşın, her yıl binlerce turizm çalışanının özellikle 6 ay boyunca “işsiz” kaldığı Antalya; çok çelişkili bir tablo oluşturuyor…
Birçok şehirde sanayi sektörüyle uğraş veren işletmeler çalıştıracak işçi bulmakta zorlanırken, Antalya’ya iş bulmak amacıyla gelen işsizler; yeni işsizler sayısına halkalar ekliyor.
Antalya’nın bir turizm ve tarım şehri olduğu gerçeğinden hareketle; turizmdeki yanlış politikalar aşılamadığı için “işsizlik” bu kentin en önemli sorunlarından birisi bana göre…

Gelelim Antalya’nın işsizliğin önlenebilmesi noktasındaki konumuna…
Mevcut haliyle Antalya’da işsizliği azaltacak istikrarlı bir yapı yok. Üniversiteyi kazanamayan gençlerin; alternatif iş kolu noktasında turizmi ilk sıraya yerleştirmemeleri, daha da ilginç olanı turizm sektörüne bel bağlamamaları; gerçekten turizmin bugünkü genel yapısını gözler önüne seriyor.
 Turizm sektöründe bile bu kadar çok “işsiz” olduğunu düşündüğümüzde, Antalya’ya bu kadar göçün neden gerçekleştiğini anlamakta güçlük çekiyorum.
 Turizm sektörüne umut bağlayan binlerce kalifiye çalışan personelin maaşları  asgari ücretin üzerinde olmadığı sürece ve tüm yıl çalışma ortamı sağlanamadığı sürece sıkıntı bitmez.
 Turizm sektörü kendi içinde yaşadığı çelişkileri bir an önce aşmalı.
 Herşey dahil sistemi de başta olmak üzere bu sektörde yeniden yapılanmaya gereksinim var.  .

Bu yazı toplam 162 defa okunmuştur.
Yorumlar