MEDRESELER İSLAMİYETİN YAYILMASI İÇİN Mİ KURULDIU?

ALİ YILDIZ
25 Ekim 2025 Cumartesi 11:29
MEDRESELER İSLAMİYETİN YAYILMASI İÇİN Mİ KURULDU?
HAYIR.
PEKİ ÖNCE MEDRESELER Mİ KURULDU?
ONA DA HAYIR.
Medreseler özellikle Türkler'in kurduğu medreseler Devlet cihazını işletmek için, gerekli insan gücü yetiştirmek üzere kuruldu.
Bir tartışmadır alıp gitti.
Oysa konu Medreseler değildi.
Konu Türkler Anadolu’yu nasıl yurt yaptı da Araplar neden yapamadı sorusuydu.
Biz bu soruyu sormamışız da başka bir soru sormuşuz gibi, bir arkadaş harmandan düveni alıp kaçırdı.Bazen huysuz atlar başı sıkışınca düveni harmandan alıp kaçar. Şimdi düven hangi derenin kenarında bilen yok.
Bilindiği gibi Selçuklu devlet adamları eğitime ve bilimin gelişmesine önem vermişlerdir. Bilim ve bilgiye önem verme bütün Türk devletlerinde hemen hemen aynıdır. Aynı zaman kesitinde egemen olan Karahanlılar, Gazneliler, Hazrezmliler ve Selçuklular devlet cihazının işletilmesine öncelik vermişlerdir.
Ön-Türk tarihçileri Türkler'in okuma yazma konularında dikkate değer adımlar attıklarını tespit etmişlerdir.
İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar'dan başlayarak divanda alınan kararlarla ilim adamlarının taltif edilmesine ve desteklenmesine önem vermişlerdir. Karahanlılar'da Modern Devlet Teşkilatının omurgası mevcuttur. En başta Hakan, sonra Saray Teşkilatı, Merkez ve Taşra Teşkilatları, Askeri Teşkilat, başta olmak üzere devletin omurgası hazırdır.
Medreseler İslamiyet'in Yayılması İçin mi Kuruldu?
Hayır.
İslamiyet'in Yayılması için kurulsa İLK MEDRESE'nin Karahanlılar'da kurulması gerekmez miydi?
Oysa ilk Müslüman Türk Devleti olan Karahanlılar'da Medrese yoktu. Medrese yoktu ama bilginler, âlimler vardı ve korunuyordu.
Karahanlılar'da alimlerin korunması konusunda Hakan’a hitaben “Ey Hükümdar, onların hukukunu muhafaza et, yiyecek, içecek ve yatacaklarını temin et, muhtaç duruma düşmesinler. Gönül huzuru ile ÖĞRETSİNLER, bilgisizler de onlardan öğrensin” denilmiştir. (Köymen. Saray T. S.49-51)
Karahanlılar'la aynı zaman diliminde egemen olan Selçuklular'a gelince onlar da teşkilatlanmayı geliştirip büyüterek daha kapsayıcı ve geniş bir kurumsal yapıyı başlatmışlardır.
Bir çeşit Askeri Demokrasi olan Selçuklu Türk yönetim sisteminde Hakan veya Yabgu en layık ve en başarılı eşitler arasından seçilir, işini yapamayan yine bu heyetin kararı ile iktidardan indirilirdi. Nitekim Selçuklular devrinde bunlar yaşanmıştır.
Dandanakan Savaşı'ndan sonra(1040) Merv’de yapılan kurultayda Tuğrul Bey'in Hakan olması kararlaştırıldı. Eski Türk devlet geleneğine göre Selçuklular'ın hâkim olduğu topraklar ve ileride fethedilmesi planlanan ülke ve şehirler, hanedan mensupları arasında hedef gösterilerek paylaştırıldı. İlk saltanat devrinde devlet Doğu'da MÜDAFAA, Batı'da ise TAARRUZ siyaseti takip etmiştir. Doğu'da emniyeti temin edecek tedbirleri almıştır.
1- Merkezi Merv şehri olmak üzere Serahs ve Belh’in dahil olduğu Ceyhun ile Gazne arasındaki bölge Çağrı Bey’e,
2- Herat merkez olmak üzere Bust ve Sîstan yöresi Musa Yabgu’ya verildi.
3- Tuğrul Bey başşehir Nişabur’u tercih etti. O Doğu'nun hakimiyetini bu şekilde sağlamayı düşünüyordu. Başşehir Nişabur’da kalan Tuğrul Bey, Taarruz bölgesi olarak hedeflediği Irak ve Batı topraklarını aldı. İbrahim Yınal’a Kuhistan(güney batı İran) , Arslan Yabgu’nun oğlu Kutalmış’a Cürcan ve Damgan, Çağrı Bey’in oğlu Kavurd Bey’e Kirman ayrıldı. Bunlar Tuğrul Bey’e tâbi olacaklardı.
İkinci imparatorluk devrinde devlet Doğu'ya daha fazla önem vermek lüzumunu duymuş ve payitahtını önce Nişabur’a sonra da Merv’e nakletmiştir.
Tuğrul Bey henüz Batı'ya Bağdat’a vs gitmeden önce Başkent Nişabur’da SARAÇLAR ÇARŞISI'NDA bir medrese kurulmasını emretmiştir. Çünkü burası başkenttir ve devlet çarkını işletecek eli kalem tutan insanlar bu kurumdan yetişecektir. Buna ihtiyaç vardır.
Lütfen Dikkat ediniz:
Medrese nerede açılıyor? SARAÇLAR ÇARŞISI'NDA. Yani Devlet önce Saraçlar Çarşısını kurmuş. Sosyal Hayatın ihtiyaçlarını karşılayacak ekonominin çarklarını döndürecek kurumları oluşturmuş:
SARAÇLAR ÇARŞISI BUNLARDAN BİRİ. Bunların Bakırcısı, Demircisi, Kalaycısı, Yemenicisi, Hallaçı, Bezzaz’ı da var.
Sonra burada Medrese açmış. Bir arkadaşımızın inatla iddia ettiği gibi önce Medrese diye dayatmamış. Biz ısrarla Selçuklu Anadolu’sunda SİLAHLI GÜCÜN YANINDA yollar ulaşım, köprüler, barınma, çarşı han hamam, su yolu gibi sosyal hayatı döndürecek kurumsal yapıların kurulduğunu sonra üst yapı kurumlarının da yapıldığını anlatmaya çalıştık ama anlatamadık.
Bu arada genelde zannedildiği gibi eğitim kurumlarını Araplar'dan almak gibi bir gerçeklik de yoktur. Çünkü Araplar'la karşılaşmadan önce de Türkler'in alfabeleri okuryazarları olduğunu, elbette onların da yetiştiği okulların olduğunu birçok tarihçi kabul ediyor.
Selçuklu medreseleri hükümete memur yetiştirmek üzere ülkenin her tarafına yayılmıştır. Selçuklu eğitim tarihinde mesleki eğitim olan Ahilik gibi bir yaygın eğitim kurumu.
Selçuklu eğitim tarihinde Atabeğlik gibi şehzâdelerin yetişmesi için bir uygulama ortaya çıkmıştır. Bu kurumlar Medreselerden öncedir.
Nasır-ı Hüsrev, 1054 yılında Nişabur'dadır. Anlaşıldığına göre ünlü Çağrı Bey'in Divan katiplerindendir.
İlk Medresenin Nişaburda Saraçlar Çarşısı'nda kurulması haberini veren bu Nasır-ı Hüsrev adındaki Seyyahtır. Biz de ondan okuduğumuzu aktardık.
Nasır-ı Hüsrev der ki; "Saraçlar Çarşısı'nın yakınına medrese yapıyorlardı. Tuğrul Bey İsfahan'ı zaptetmeye gitmişti. Nişabur'dan Padişahın (Tuğrul Bey) katibi Hace Muvaffak ile beraber çıktım. 437 zilhiccesinin ilk günü Abhuri Çaştharan yolu ile Simnan'a vardım. Bilgi sahiplerini aradım. Üstad Ali Nessai diye bir genç adam gösterdiler. Farsça konuşuyordu.Yanına bir bölük adam toplamıştı. Bir kısmı Öklidus okuyor, bir kısmı tıp, bir kısmı da hesap tahsil ediyordu. ( Sefername. S.6)
Ebu Ali Sina'dan (ibni Sina'dan) şöyle okudum böyle okudum diye anlatıyordu.
Görüldüğü gibi öklid geometrisi ve hesap okunuyormuş. Yani sadece din değil.
Bunu da bir kenara yazmak lazım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 1983 Antalya Son Haber
