28 BİN 75 TL: RAKAM BÜYÜK, HAYAT KÜÇÜK

SÜLEYMAN EKİN
23 Aralık 2025 Salı 20:42
2026 yılı için açıklanan asgari ücret 28 bin 75 TL oldu. Kağıt üzerinde bakıldığında “yüksek” görünen bu rakam, ne yazık ki mutfağa, kiraya, pazara ve faturalara uğradığında hızla küçülüyor. Açıklanan ücret, yüzde 27 oranında artışla bir başarı hikayesi gibi sunulsa da, milyonlarca asgari ücretli için hala ay sonunu getirme mücadelesinin yeni bir versiyonundan ibaret.
Bugün büyükşehirlerde ortalama bir ev kirası 15-20 bin TL bandına dayanmışken, 28 bin 75 TL’lik ücretin neredeyse yarısı daha maaş cebe girmeden buharlaşıyor. Elektrik, su, doğalgaz, internet ve ulaşım giderleri eklendiğinde geriye kalan rakamla bir ailenin “insanca” yaşaması mümkün mü? Cevap net: Hayır.
Sorun yalnızca rakamın kendisi değil; rakamın hayatın gerçekleriyle olan kopukluğu. Asgari ücret artıyor ama enflasyon, zamlar ve dolaylı vergiler de aynı hızla hatta çoğu zaman daha hızlı artıyor. Maaş zammı daha çalışanın eline geçmeden eriyor. Bu yüzden asgari ücret her yıl “rekor” kırıyor ama alım gücü her yıl biraz daha düşüyor.
Bir diğer önemli mesele, asgari ücretin toplumda neredeyse “ortalama ücret” haline gelmiş olması. Normalde en düşük ücret olması gereken asgari ücret, milyonlarca insanın tek geçim kaynağı durumunda. Bu da şunu gösteriyor: Asıl problem ücret politikalarının genel yapısında.
Yetkililer sık sık “işvereni de düşünmek zorundayız” diyor. Elbette düşünülmeli. Ancak sorunun faturasını sürekli çalışana kesmek adil değil. Devletin görevi, işveren üzerindeki yükü çalışanı yoksullaştırmadan hafifletecek kalıcı çözümler üretmektir. Vergi adaleti, temel tüketim maddelerinde gerçek bir fiyat denetimi ve sosyal destek mekanizmaları olmadan, tek başına maaş artışları bir pansuman tedavisinden öteye geçmez.
28 bin 75 TL, hayatta kalmak için verilen bir rakamdır; yaşamak için değil. Kültür, tatil, kişisel gelişim, birikim gibi kavramlar asgari ücretlinin hayatında lüks olmaya devam ediyor. Oysa insanca yaşam, sadece karnını doyurmak değil; geleceğe umutla bakabilmektir.
Özetle; 2026 asgari ücreti bir “müjde” değil, ekonomik gerçeklerin itirafıdır. Rakam büyüdü ama hayat pahalılaştıkça küçülen yine emekçinin umudu oldu. Gerçek çözüm, asgari ücreti konuşmayı bırakıp, neden bu ülkede milyonların asgariyle yaşamak zorunda kaldığını sorgulamaktan geçiyor. Aksi halde her yıl aynı manşetleri atar, aynı hayal kırıklıklarını yaşarız.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 1983 Antalya Son Haber
