ALEVİ’NİN EVİNE ÇARPI İŞARETİ!

Olay yeri bu defa; Medeniyetin beşiği sayılan İzmir.

Bu menfur hadise her dönem dendiği gibi “derin devlet” işi olduğunu düşünmüyorum.

Ancak… Bu gidişle ne ilk ne de son olacak!

Sıradan bir olay olmadığını da biliyorum.

Zira Alevi, Sünni, Türk, Kürt, sizden, bizden diyerek ülkeyi bu hale getirenler birinci derecede suçludur!

Alevilerin evin de Sünniler, Sünnilerin evinde Aleviler hakkında olumlu olumsuz, kafa karıştırıcı laflar edilmiyor mu?

Evler ’de, iş yerin ’de, Cami’de, medrese ’de, Kuran Kursun da, devletin resmi kurumunda, parlamento da, Ordu’da, kahvehane de, Sivil toplum örgütlerin de, Diyanette, Cemevi’nde velhasıl her yerde bu Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayrımı hakkında lehte ve aleyhte konuşulmuyor mu?

Aile içi dâhil hayatın akışına paralel her yerde düşmanlık ve ayrıştırma konularında bilinçsiz, yersiz ve gereksiz konuşmalar çocuklarımızda bilinçaltı yapıyı kronikleştiriyor…

Gerçek bu, ister kabul edin ister etmeyin.

Cennet ülkemizin bu hale gelmesin de, Başta Devletin karanlık güçleri, sonra iktidarlar, daha sonra onlara oy veren herkes birazcık olsa suçlu sayılır.

Aleviler bu ülkenin aydın yüzüdür. 73 millete aynı gözle bakarlar.

Ne istersiniz bu çağdaş masum, mazlum ve hoş görülü insanlardan?

Avrupa’da ki Alevileri, çağdaş anlayışlarından ötürü tüm devletler baş tacı ederken, sizin derdiniz nedir hiç düşündünüz mü? nedenini biraz düşünseniz doğruyu bulacaksınız.

Bu menfur saldırı konusunda İç işleri bakanı soylu ve iktidarın sözcüsü Çelik tarafından yapılan açıklamalarda ilk defa tarafsız ve net bir şekilde konuşmaları, en azında Aleviler tarafından ümit verici bir gelişme olarak kabul görmesi sevindiricidir.

Binali EFE