KALEİÇİ YANGINIYLA İLGİLİ MİMARLAR ODASI'NDAN AÇIKLAMA
Kaleiçi’nde tarihi yapıları korumak ve geleceknesillere aktarılmasını sağlamak adına başta yangın ve deprem olmak üzere, her türlü doğal afetlerin olumsuz etkilerine karşı gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır.

02 Temmuz 2025 Çarşamba 21:56
Geçtiğimiz günlerde Kaleiçi'nde çıkan yangın dolayısyla Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından kamuouyunu aydınlatıcı nitelikte yayımlanan bildiride, Kaleiçi ile ilgili bir dizi önlemden söz edildi. Dikkat çeken bildiride şu hususlar yer aldı. Koruma altındaki ve kentsel sit alanlarındaki yapılarla ilgili bir yangın yönetmeliği hazırlanması zorunludur.
Antalya Kaleiçi’nde çıkan yangında, işyerlerini kaybeden esnafımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, benzer yangın facialarının yaşanmamasını diliyoruz. Tarihi Milattan Önce 133’e kadar uzanan Kültürel Mirasımız Kaleiçi, Selçuklu, Osmanlı ve Rum mimarisinin izlerini taşımaktadır. Kaleiçi’nde tarihi yapıları korumak ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak adına başta yangın ve deprem olmak üzere, her türlü doğal afetlerin olumsuz etkilerine karşı gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır. Taşınır ve taşınamaz kültür varlıkları, her ülkenin geçmişten geleceğe uzanan tarih hazineleridir. Her kültür varlığı, o ülke coğrafyasında yaşamış milletlerin gelişmişliklerini ve uygarlık düzeylerini yansıtan birer belgedir. Geçmiş uygarlıkların izlerini taşıyan bu eserler, sadece bulunduğu ülke insanlarının değil, tüm dünyanın ortak mirası olarak algılanmalı ve titizlikle korunmalıdır. Taşınmaz kültür mirası olarak günümüze dek ulaşan binalar, inşa edildikleri dönem yerleşimlerinde yerleşim anlayışını, yapıldıkları döneme ve/veya dönemlere
ait tasarım ilkelerini, malzeme bilgilerini, kullanıcılarının yaşam biçimlerini, komşuluk ilişkilerini anlatması gibi birçok açıdan özel önem taşımaktadırlar. Geçmişten günümüze birçok olumsuzluklara meydan okuyarak günümüze kadar ulaşabilen az sayıdaki binanın dışında, bu tip yapıların çoğu zaman içerisinde yok olmuştur. Binaların yok oluş
nedenlerinden biri ve doğal afetler kadar önemlisi yangındır. Tarihi yapılarda yangın güvenliği, insan hayatını ve kültürel mirasın özgün haliyle korunmasını aynı anda gözetir. Tarihi binalarda yangın güvenliği sağlamada en önemli nokta, binanın tarihi dokusuna zarar vermeden veya en az zarar verecek, kapsamlı değişiklik yapmadan güvenliği sağlamaktır. Bu nedenle kullanıcı ihtiyaçları net bir şekilde ortaya konulmalı ve yangın konusunda uzman bir
danışman ile güvenlik ihtiyaçları belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Ancak özel önem arz eden tarihi binalarda alınabilecek bazı pasif yangın güvenlik önlemlerinin mimariye zarar vermesi söz konusu olduğunda istenilen performans gerçekleşemez. Bu durumda oluşan eksiklik, mimariyle uygun şeklide bütünleştirilmiş aktif yangın güvenlik önlemleri ile giderilmelidir. Kullanım değişikliği gereken tarihi binalarda, değişen fonksiyona göre yangın senaryoları hazırlanarak korunma önlemleri bu senaryoya uygun olarak alınmalıdır. Tarihi binalarda kullanılacak aktif yangın güvenliğine ait tüm bileşen ve alt bileşenler, ilgili ulusal ve uluslararası geçerliği olan standart ve gelişmiş ülkelerdeki tarihi yapılar ile ilgili yönetmeliklere ve bina karakterine uygun olarak seçilmeli ve montajı gerçekleştirilmelidir. Son dönemlerde Bolu Kartalkaya’daki yangından sonra, genel olarak otellerle ilgili hazırlanan
yangın mevzuat, kültürel mirasımız tarihi yapılar ile ilgili uygulanamaz. Bu yapılarda bulunan 100 yıllık kapılar ve dolaplar sökülerek sergilenemez. Zaten ahşaptan yapılmış binalar betonarmeye çevrilemez. Böyle uygulamalar tarihi yapıların nitelik ve özelliklerini kaybettirir. Hele bu yapıların parçalarının sökülerek bahçelerinde ve yapılarda sergilenmesi, Dünya da görülmüş hiçbir uygulamada yoktur, bilimsel olarak da yapılamaz ve yapılmamalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı acile kentsel sit alanlarında bulunan oteller ile birlikte bu alanlarda bulunan bütün yapılarla ilgili, tek tek yapılarda yangın güvenliği sağlayacak içerikte bir yönetmeliği acilen hazırlayıp uygulamaya koymalıdır. Tarihi yapıların korunmasında ve bilimsel yönden ele alınmasında ve uygulanmasında en önemli çalışma budur. Bakanlığı acilen bu yönetmeliği hazırlamaya ve uygulamaya koymaya çağırıyoruz. Sonuç olarak; Önerdiğimiz yönetmelikte göz önüne alınarak, Kaleiçi’ndeki tarihi yapıları yangından korumak, kültürel mirasımız olan bu yapıları gelecek nesillere aktarmak açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, yangın güvenliği ve gerekli önlemlerin titizlikle uygulanması gerekmektedir. Kaleiçi’nde ve ilimiz sınırları içerisindeki tarihi yapıların yangın güvenliği, toplumsal bir sorun ve sorumluluk olarak ele alınmalı, benzer yangınların yaşanmaması için bu konuda bilinçli ve duyarlı bir yaklaşım benimsenmelidir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 1983 Antalya Son Haber