SİVRİ DİLLİ SİYASETÇİLER

Siyaset çok zor bir “zanaattır”. Başarısız olduğunda psikolojin bozulur.. Bütün emekler, onca mal, mülk, para.. Şan, şöhret, makam elden gittiğinde vay haline… Hele bir düşmeyi gör. Seni seviyor görünenler, önün de takla atanlar, yalaka takımı bir anda toz olur! Geriye birkaç sadık dosttan dan başka da kimse kalmaz… Ama en kötüsü seçmenin ve zor olanı zirveden düşmek olsa gerek… Bu neden le zirvede olanların en büyük korkusu böylesi kötü hallere düşmemeleri için çok ama çok çalışmak zorundalar… Bazen zehir zemberek laflar, bazen de sivri dilli olmaları iç dünyaların da ki kayıp etme endişeleri ve korkularıdır... 60, 70, 80 yıları hatırlayan ve yaşayanlar bilirler.. Ecevit ve İnönü hariç diğer liderler konuşmalarında üslupları bazen çok sert bazen de ağza alınamayacak hakaret dolu demeçler vermeleri de zirveden düşme düşüncesi halidir... Geçmiş zaman da olduğu gibi bugünde “Sivri dilli” siyasiler var olmaya devam edecek gibi! Mesela; Başarılı olan veya başarılı olduğunu sanan Siyasiler var ki; en tehlikeli tiplerdir... Ama gerçekten vatanına, Milletine yarayışlı olduğunu sanan bazı siyasetçiler var ki; Halk tarafından kadri ve kıymeti bilinilmediğini zan ederek konuşma dili tıpkı “engerek yılanına benzer”… Yatağında rahat uyuyan vicdanlı siyasetçi yok mu? Tabi ki var. Örnekleyecek olursak; Vatandaş Ali’nin, emekli Veli’nin, Fatma ninenin, Emine teyzenin, işçinin, işverenin, köylünün, memurun, öğrencinin derdine derman olup gönlünü kazandın mı bir başka haz duyanlarda var. Çağın gereği çağdaş normları yakalayan, ilim, bilim, felsefe gibi dallarda başarılı olduğunda dünyanın en mutlu insanı olur… Başka siyasi tiplerde yok değil? Siyasete biraz din, Azıcık Mezhep, birazda ırk, Yanında vatan, çokça Milet Sakarya edebiyat, Bazen kin bazen de nefret, Bazen sivri dil, bazen de “çatal dil” kullanan siyasetçinin ruh hali pek sağlıklı sayılmaz. Altında yatan neden kayıp etme endişesidir…