20 Nisan 2024
  • Antalya19°C

MÜSLÜMANLARIN DİNİ

Binali Efe

29 Aralık 2021 Çarşamba 09:20

Din Allah tarafından Peygamberler vasıtasıyla, insan ilişkilerini dizayn etmek için göndermiş olan değişmez kurallara bağlıdır.

Yani; Kayıtsız, şartsız, amasız, fakatsız mutlak hakimiyete boyun eğmektir.

 

Ancak uymayan ve uymak istemeyenler de yok değil…

 

Ara sıra da olsa, çağa ve zamana uyum sağlanması hakkında kısık ve cılız sesler yükselmiş olsa ‘da, aforoz edilme korkusu, dışlanma endişesi, öldürülme kaygısı ile “suya yazılmış” yazı misali gibi silinir giderler.

 

Allah’ın kelamı asla ve katta değiştirilemez. Teklif dahi edilemez. Allah’a karşı gelmek kelleyi koltuğa almak demektir. Özellikle henüz ilim, bilim ve irfanla tanışmamış olan toplumlarda…

 

Mesela; Asya ve Orta Doğu Müslüman topluluklarında Allah tarafından gönderilen Vahiylere karşı gelmek, yalanlamak, eleştirmek veya değiştirilmesini istemek gibi eylem ve söylemler tamamına yakını ya ömür boyu zindan ya da ölümle sonuçlanır.

 

Avrupa’da ise; Evrensel insan hakları hak ve özgürlük adına demokrasinin var olduğu her yerde herkes fikrini özgür iradesi ile söylemesinde pek sakınca yok olduğunu biliyoruz.

 

Müslüman topluluklarda öylemi?

 

Yani, Allah’ın sözlerine muhalefet etmek veya inkara kalkmak Müslümanların kabul edecek bir durum olmadığı için söyleyeni veya söyleyenleri toplumdan dışlamak hatta ölümlere kadar gide bilir.

 

Allah’ın emrine gelmek hiçbir kulun hakkı da haddi de değil.

 

Neden derseniz? Yaratıcı tarafından yaratılanlara gönderilen emirler silsilesine her bir Müslüman uymak zorundadır. Eğer Müslüman isen.

 

Aslında millettin önünde tonlarca sorun varken gereksiz, anlamsız ve faydasız konuşmalar yapmak tartışmalar ve kavgalar çıkarmak tam anlamıyla milletin kafasını karıştırmak, duru suyu bulandırmak, kargaşa çıkarmaktan, en açık deyimle Müslümanlığa zarar vermektir.

 

Din, yaratılanların en son umudu ve sığınacağı en son limandır. Yani din ruhsal tedavi merkezidir.

 

Her insanın hayatında az veya çok, ama bir gün mutlaka din ve dini gönderen Yaratıcısına ihtiyacı olacağını düşünmek yerine, onun yokluğunu inkâr etmek en azından kendi varlığını inkâr etmek demektir.

 

İlim yolunda, bilim ışığında bilgininin doruğuna ulaştığını zanneden insan oğlu, aya çıkmakla dünyayı keşif ettiğini sanması en büyük yanılgısıdır. Daha çok çözülmemiş hikmetler, bilinmeyen sırlar var. Yaratanın yarattığı bu alemlerde.

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1469 defa okunmuştur.
Yorumlar