24 Nisan 2024
  • Antalya29°C

ALEVİ FELSEFESİ

Binali Efe

08 Haziran 2021 Salı 04:30

Aleviler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel direğidir. Aleviler, laik devletin garantisidir. Aleviler, Vatanına, Milletine, Bayrağına sahip ve saygılıdır. Aleviler, din, mezhep, renk ve ırk ayırımı yapmaz. Aleviler, vatanın bölünmez bütünlüğünü can pahasına savunacak kadar yurduna bağlı hatta bağımlıdır. Aleviler, solcu, ilerici, çağdaş, ilim ‘den, Bilim’den yana, çağdaş normlarla yoğrulmuş, mistik felsefeyi özümsemiş, dünya insanı olma yolunda hayli ilerleyerek modern vatandaş olma gaye ve gayreti içindedir. Aleviler, emperyalizme karşı, devrimci duruşlarıyla tüm zamanlarda bağımsız Türkiye Cumhuriyetinden yana ilerici, çağdaş fikir ve düşünceleriyle hiçbir çıkar ve menfaat beklemeden mücadele vermiş ve vermeye de devam edecek kadar dürüst ve ilkelidirler. Aleviler, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, ahlaksızlığa, hırsızlığa, namussuzluğa, hadsizliğe, sömürüye karşı; Pir sultanın Abdalın direnişi, Nesiminin duruşu, Şey Bedrettin’in vuruşu, Hz Ali’nin bilgeliği ile karşı koyar. Aleviler, Hz. Muhammet’in yolunda, Hz. Ali’nin rehberliği doğrultusunda, Ehli- beyit sevgisiyle dünyayı temsilen Semah dönüp dua ile Allah’ın varlığına, insanların birliğine ve dirliğine gerçek Müslümanlığı (Emmevi Müslümanlığı değil) ruhunda özümseyerek Hakka varmanın hazını his edip hiç olma duygusuyla Yaradan’a ulaşmaya çalışan insanlardır. Aleviler, İbadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan öz ana dili Türkçe ile (Arapça değil) semavi musikisi eşliğinde semah dönerler. Hâce Bektaş Veli bir şirinde; “Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok Noksanlık eksiklik sen görüşlerinde” Der. Aleviler, Müslümandır. Ama mezhep tanımazlar. Zira Hz. Muhammet “Benim ölümümden sonra bölünmeyin “der ama ne yazık ki, Hz. Muhammet’in hakka yürümesinden çok sonraları ayrılıklar, koltuk sevdası, iktidarı ve siyasi ihtilaflar neticesinde mezhepler teşekkül etmeye başlamıştır. Nesimi’ye mezhebini soranlara şu dörtlükle cevap verir; “Sorma birader mezhebimizi Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır Çağırma meclis-i riyaya bizi Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır. Nesimi özünü farşa etme sakın Ne bilsin ham ervah dost, dost likasın hakkın Hakkı bilmeyene hak olmaz yakın Bizim hak katında elimiz vardır”. Aleviler, Dünya lideri, büyük komutan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler yolundan taviz vermeden mücadelesini yılmadan, bıkmadan kararlılıklar diyarından ışık ülkesine yürüyüşe devam edenlerdir. Aleviler, Vatanı ve dolaysıyla ülkesi için vermiş olduğu mücadeleyi Türkiye’ deki Tarikatlar, cemaatler ve Ortaçağ zihniyetinde ki çıkarcı ve gerici guruplar maalesef Alevileri kötülemekten ve kara kuru iftiralarla kampanyalar yürüterek Türkiye’nin geri kalmasına sebep teşkil ediyorlar. Aleviler, gelmiş geçmiş bütün sağ muhafazakâr iktidarlar tarafından pek sevilmedikleri de bilinen gerçek. Hatta hiç sevmediklerini söylemek daha doğru olur! Sebebi gayet açık ve nettir. Aleviler, Cumhuriyetin kuruluşu ile Kulluktan vatandaşlığa geçilmesinden itibaren, dincilikten, kincilikten, gericilikten, yobazlıktan ve de aşırı kafatasçı milliyetçilikten hep uzak durmuş “72 MİLLETE AYNI NAZARLA BAKMIŞ” olmaları, sağ muhafazakâr partilere oy vermedikleri için maalesef gereken ve gerekli ilgi ve alaka görmemişlerdir. Binali Efe

Bu yazı toplam 1591 defa okunmuştur.
Yorumlar